Kayıtlar

Haziran, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BİTER BİTER DE KIRŞEHİR'İN GÜLLERİ - KIRŞEHİR YÖRESİ

Resim
Biter biter de Kırşehir'in gülleri biter efendim isimli Kırşehir yöresine ait güzelleme türündeki Türk halk müziği türküsüdür. TÜRKÜNÜN SÖZLERİ Biter Biter De Kırşehir'in Gülleri Biter (Efendim) Şakıyıp Dalında Bülbüller Öter Gülüm Ammman Amman Aman Sebep Amman Amman Aman Bir Tanem Amman Çırpınıp Dalında Bülbüller Öter Gülüm Ammman Amman Aman Sebep Amman Amman Aman Efendim Amman Aynam Düştü Yerlere Karıştı Gazellere Tabiyatım Kurusun Düşkünüm Güzellere Güzelleri Çoktur Hep Yeni Yeter (Efendim) Kaşının Üstünde Keman Görünür Gülüm Ammman Amman Aman Sebep Amman Amman Aman Bir Tanem Amman Kaşının Üstünde Keman Görünür Gülüm Ammman Amman Aman Sebep Amman Amman Aman Efendim Amman Beylik Martin Duvarda Bir Yar Sevdim Hovarda Allah Bizi Kavuştur Su Yolunda Pınarda Gün Be Gün Eylerim Ah İle Zarı (Efendim) Elimden Aldırdım Gül Yüzlü Yari Gülüm Ammman Amman Aman Sebep Amman Amman Aman Bir Tanem Amman Elimden Aldırdım Gül Yüzlü Yari Gülüm Ammman Amman Aman Sebep Amman

OĞLAN DA KOLUNU SALLAMA - ANKARA YÖRESİ

Resim
Nida Tüfekçi' nin derleyip, Erol Parlak'ın da notaya alıp repertuarına kazandırdığı Ankara türküsüdür. TÜRKÜNÜN SÖZLERİ Oğlan Da Kolunu Sallama Gafile Boş Yere Yalvarma  Bey Babam Beni Sana Vermiyor  Nafile Benim İçin Ağlama  İlimonum Kalburda  Bu Gece De Kal Burda  Bana Dünür Yollama  Benim Göynüm Nalburda  Mendilim Suya Düştü  Yar Gönlüm Sana Düştü  Abeyim Beni Sana Vermiyor  Gönlüme Ateş Düştü  Ankara-Necmettin Pala-Nida Tüfekçi 

GELİN AĞLATMASI

Resim
Ankara/Çubuk-Ahmet Korkmaz-Ankara Devlet Konservatuarı  TÜRKÜNÜN SÖZLERİ Biner Atın İyisine Gider Yolun Kıyısına Memed Ali'yi Vurmuşlar Haber Verin Dayısına Memed Ali Memed Ali Memleketin Gonca Gülü Orduların Şen Bülbülü Kara Çadır İs Mi Tutar Altın Kılıç Pas Mı Tutar Anan Ağlar Bacın Ağlar Elin Kızı Yas Mı Tutar (El Kızıdır Yas Mı Tutar) Memed Ali Memed Ali Memleketin Gonca Gülü Orduların Şen Bülbülü Seni Vuran Dağlı Mıydı Kurşunları Yağlı Mıydı Eloğlu Seni Vururken Elin Kolun Bağlı Mıydı (Senin Kolun Bağlı Mıydı) Memed Ali Memed Ali Memleketin Gonca Gülü Orduların Şen Bülbülü

TRABZON YÖRESİ

Resim
-Türkiye’de sadece Trabzon tek bir halk oyunu oynanan ildir.Bu oyun da horondur. -Trabzon’da oynanan bütün horonlar en doğudaki Çaykara’dan en batıdaki Şalpazarı’na kadar temelde aynıdır. Oyunların süsleri farklılık gösterir. -Trabzon’daki bütün horonlar 10 sayı üzerine kuruludur. -Trabzon’da bazı yerler horon yönünden çok zengin iken bazı yerlerde ise horon bilen çok azdır. -Horonların asıl vatanı sahiller değil yaylalardır. Bu sebeple horon özellikle iç kesimlerdeki ilçelerde revaçtadır. Sahillerdeki ilçelerin ise yüksek kesimlerinde yaygındır. Hocanın anlatmasına göre bir oyunun halk oyunu sayılabilmesi için iki şart gerekliymiş: 1-Belli bir coğrafi bölgede oynanması. 2-Yöredeki oyunların genel karakterine uyması. Kolbastı 2. şıkka uymadığı için halk oyunu sayılmıyormuş. Türkiye’deki halk oyunlarını anlatan bir kitapta kolbastının eskiden kadın oynatmadan çıktığı söyleniyordu. Ormanlarda, mağaralarda kadın oynatan gençler , kendileri de hem oynayıp hem de etrafı gözlerken o zaman

KIZ HORON KURMA - TRABZON YÖRESİ

Resim
KADIN HORONLARI “Kadın horonları, yenlik horonların en güzel örneğidir. Kadının ruhuna ve fiziğine uygun olarak yumuşatılmış figürlerden oluşur. Geleneksel kadın düğünlerine çalgıcı alınmaz. Horon halkasını oluşturan kadınlardan ikisi karşılıklı olarak türkü yarışına tutuşur. Bir başkası güğümün (gügüm) yada Kufa’nın dibine ellerini vurarak söylenen türkülere ve oyunlara tempo tutar. Kadın horonlarında, erkek horonlarındaki titreme yerine bel kıvırma, omuz sallama, göğüs silkme ve yaylanma gibi kadınsı çalımlar ağırlıktadır. Kadınlarda kollar; aşağıda olur ve oyun belli bir tempoya geldiğinde dirsekler bükülüp "yarım kol" durumuna getirilir. Maçka, Tonya ve Çaykara'nın bazı köylerinde kadınlar kollarını omuz seviyesine kadar kaldırırlar. Erkek horonlarında görülen çöküp-kalkmalar ve kolların omuz seviyesinden yukarı kaldırılması kadın oyunlarında görülmez. Yörede oynanan kadın oyunlarını şu şekilde sıralayabiliriz: 1-KIZ HORON KURMA:Kollar dirseklerden kırılarak

OYNAYIN KIZ OYNAYIN (DERULE) (TRABZON YÖRESİ)

Resim
Barış Manço’nun bir şarkısıdır. oynayın kız oynayın durmanın ne karı var oynayın kız oynayın durmanın ne karı var ah bu köyün içinin acaip bekarı var ah bu köyün içinin acaip bekarı var derhule der derhule der derhule oy kemençeci dayı soktun gözüme yayı oy kemençeci dayı soktun gözüme yayı kör ettin gözlerimi göremiyorum dünyayı kör ettin gözlerimi göremiyorum dünyayı derhule der derhule der derhule çek aşağı yukarı havanın fitilini çek aşağı yukarı havanın fitilini niye konuşmuyorsun kuş mu yedi dilini niye konuşmuyorsun kuş mu yedi dilini derhule der derhule der derhule ha ha ha uşak ha ha derhule der derhule der derhule

SİLİFKE YÖRESİ

Resim
GENEL BİLGİLER Silifke'de oynanan oyunlar genellikle neşenin, sevincin, bolluk ve bereketli yılların oyunlarıdır. Oyunlarda canlılık, hareket ve akış düzeni göze çarpar. Genellikle hareketli bir tempo içerisinde başlar ve oyun boyunca devam eder. Oyunların tümü çok kuvvetli ritme sahiptir. Ritim, kaşıklı oyunlarda oyuncuların ellerinde bulundurdukları kaşıkları çalmaları suretiyle ve koltuk davulunun çalınmasıyla sağlanır. Yörede genellikle klarnet, keman, kaval, bağlama, koltuk davulu kullanılır. YÖREDE OYNANAN OYUNLAR  Yayla Yolları : Bu oyun yaz aylarında sıcaktan kaçan halkın yaylalara çekilişini genç kızların ve erkeklerin beraberce yaptıkları oyunları ve şenlikleri kısaca yaylalara göç eden boyların, obaların göç alemlerini yaşatan, coşkularını dile getiren bir oyundur. Erkek ve kızlar beraber oynadıkları gibi sadece erkekler tarafından oynanmaktadır. Oyun daire biçiminde oynanır ve türkülüdür. Silifke'nin Yoğurdu : Kız ve erkeklerin karşılıklı bir oyunu olup göçme

ZONGULDAK YÖRESİ ZONGULDAK HALAY HALKOYUNLARI G.S.K. EKİBİ

Resim
Zonguldak, Yurdumuzun Kuzeybatı yöresinde bulunan illerimizden biridir. Bu ilimizde yapılan Türk halk dansları araştırmaları, erkek oyunlarından çok kadın oyunlarının bulunduğunu göstermektedir. Kadının zarafet ve güzelliğini, canlılık ve hareketliliğini simgeleyen bu oyunlar, oyuncuların giysi ve takı zenginlikleri yönüyle de diğer yöre oyunlarımızdan ayrıcalıklı özellikler taşımaktadır. Kuşkusuz erkeklerin oynadığı oyunlar da bulunmaktadır. Çıtırdak, Gencosman, Karşılama, Kaşıklı oyun, Sepetçioğlu, gibi oyunlar bunlardan bazılarıdır. Fakat çoğunlukta olan kadın oyunlarıdır. Zonguldak ve yöresinde çok sevilip oynanmakta olan kadın oyunlarından bazıları da şunlardır: Aman of, Dıv dıv, Topal Osman, Döktürü Muazzez, Maça kızı, Biriciksin, Dirgine, Kale Kapısı, Dürüyemin güğümleri, Mavili, Yeşil iplik. Yöre, Davul ve Köçek oyunları yönünden de çok zengindir. Geçmişte davulcuların omuzlarına astıkları çift davulla oynadıkları bilinmektedir. Tutunmadan, ayrık olarak oynanan oyunlar, Kaşık

ZONGULDAK YÖRESİ

Resim
Zonguldak, Yurdumuzun Kuzeybatı yöresinde bulunan illerimizden biridir. Bu ilimizde yapılan Türk halk dansları araştırmaları, erkek oyunlarından çok kadın oyunlarının bulunduğunu göstermektedir. Kadının zarafet ve güzelliğini, canlılık ve hareketliliğini simgeleyen bu oyunlar, oyuncuların giysi ve takı zenginlikleri yönüyle de diğer yöre oyunlarımızdan ayrıcalıklı özellikler taşımaktadır. Kuşkusuz erkeklerin oynadığı oyunlar da bulunmaktadır. Çıtırdak, Gencosman, Karşılama, Kaşıklı oyun, Sepetçioğlu, gibi oyunlar bunlardan bazılarıdır. Fakat çoğunlukta olan kadın oyunlarıdır. Zonguldak ve yöresinde çok sevilip oynanmakta olan kadın oyunlarından bazıları da şunlardır: Aman of, Dıv dıv, Topal Osman, Döktürü Muazzez, Maça kızı, Biriciksin, Dirgine, Kale Kapısı, Dürüyemin güğümleri, Mavili, Yeşil iplik. Yöre, Davul ve Köçek oyunları yönünden de çok zengindir. Geçmişte davulcuların omuzlarına astıkları çift davulla oynadıkları bilinmektedir. Tutunmadan, ayrık olarak oynanan oyunlar,

GIYDIVANIN KIZLARI (KASTAMONU YÖRESİ)

Resim
GIYDIVANIN KIZLARI TÜRKÜSÜNÜN SÖZLERİ Gıydıvanın kızları (Huriyem) Birer gonca gül olmuş (Huriyem) Ufak ufak basta gel (Huriyem) Tahtalar oynamasın (Huriyem) Şamama da güzelim (Huriyem) Her gün gider hamama (Huriyem) Delikanlılar dururken (Huriyem) Niçin vardın imama (Huriyem) Gıydıvanın gızları (Huriyem) Birer salkım leylaktır (Huriyem) Usul usul basta gel (Huriyem) Bizim mehle dillektir (Huriyem) Orhan Dağlı İnebolu

YUNT DAĞLARI (ZEYBEK)

Resim
İzmir ve Manisa illerinin bir oyunudur. 1979 yılında Halkoyunları eğitmeni Nihan Aydıner tarafından Menemen köylerinden derlenmiştir. Aynı yıl  Şemikler Lisesi, İzmir yöresi Zeybek oyunları ekibi tarafından yarışmada sergilenmiştir.

KERİMOĞLU ZEYBEĞİ

Resim
Kerimoğlu Zeybeği, 1901 yılında geçen ve Muğla'nın Yeşilyurt beldesinden Kerimoğlu Eyüp'ün kahramanı olduğu bir olayı konu edinen ünlü bir türkü. Türkünün konu ettiği olay Kerimoğlu Eyüp'ün ölümü ile sonuçlanmıştır ve öldürüldüğü ev yine Muğla yakınındaki Yerkesik beldesinde bulunmaktadır.

AMAN EY AMAN OF (ZONGULDAK YÖRESİ)

Resim
AMAN EY AMAN OF TÜRKÜSÜNÜN SÖZLER İ (Aman Ey Aman Of) Gidiyom Gidemiyom Az Doldur İçemiyom (Yandım Aman Yanasın Aman Öldüm Aman) Sen Benden Geçtin Amma Ben Senden Geçemiyom (Vay Vay) Anasına Kızına Duvardaki Sazına Sandıktaki Bezine Yandım Ela Gözüne (Aman Ey Aman Of) Oyna Sevdiğim Oyna Bu Dünya Kalmaz Böyle (Yandım Aman Yanasın Aman Öldüm Aman) Sen Bana Varacaksan Gel Yârim Doğru Söyle (Vay Vay) Anasına Kızına Duvardaki Sazına Sandıktaki Bezine Yandım Ela Gözüne (Aman Ey Aman Of) Pencerenin Öynüne Kol Olsun Da Dayansın (Yandım Aman Yanasın Aman Öldüm Aman) Bu Sevdanın Sonuna Can Olsun Da Dayansın (Vay Vay) Anasına Kızına Duvardaki Sazına Sandıktaki Bezine Yandım Ela Gözüne

CEMİLEMİN GEZDİĞİ DAĞLAR MEŞELİ OYUNU (BURDUR YÖRESİ)

Resim
GAYDIRI GUBBAK CEMİLEM TÜRKÜSÜNÜN SÖZLERİ Cemile’min gezdiği dağlar meşeli imanım, Haydi üç gün oldu Cemile’m ben bu derde düşeli. Gaydiri gubbak Cemile’m, Nasıl nasıl edelim biz bu işe Nikahımızı kıysın, Ünnen gelin Koca Memiş’e. Cemile gız ne gezersin hayatta, Basma da fistan, parlak da potin ayakta. Gaydiri gubbak Cemile’m, Nasıl nasıl edelim biz bu işe Nikamızı kıysın, Ünnen gelin Koca Memiş’e. Cemile’nin fistanı saman sarısı imanım, Haydi gören sancak Cemile’m gızı memur garısı. Gaydiri gubbak cemile’m, Nasıl nasıl edelim biz bu işe Nikamızı kıysın, Ünnen gelin Koca Memiş’e.

KEZBAN YENGE (BURDUR YÖRESİ)

Resim
KEZBAN YENGE TÜRKÜSÜNÜN HİKAYESİ Yıllarca önce halkımız hayırlı bir şey yapacakları zaman, ya oranın eşref kişilerine veya muhtarlara başvurur onların prestijlerinden faydalanma yollarına giderlerdi tabii olarak böyle kişilere yapılacak işlerin olasılığı daha fazla olduğundan her konuda bu yola başvurulurdu. Yani böyle kişiler genelde ÇÖP ÇATANLIK ta başarılı idiler. İşte KEZİBAN YENGEMİZ de muhtar olmadığı halde muhtarın görevini yapmaya kalkmış, iki sevgilinin arasını açmıştır. İki kişinin arası açılınca da bir türkü meydana gelmiş. MUHTAR MI OLDUN KEZBAN YENGE türkümüzde böyle bir konudan kaynaklanmış. Bu türkümüz değerli Cura üstadımız Kadir TÜREN ’e göre 1963 yılında bestelenmiş, bestesi de KADİR TÜREN ilimize ait diğer bir kaynak ise yüz yıl öncesindendir. Kadir TURAN ’ın anlattığı doğru çünkü bu türkü 1963 yıllarında ortaya çıktı. Çünkü KEZBAN YENGE Türküsü Kadir TÜREN inde içinde bulunduğu bir olay. Olayın aslı, Kadir TÜREN’in (DİRMİL YILLIĞINDA) anlatt

SERENLER ZEYBEĞİ (BURDUR YÖRESİ)

Resim
Türkiye'de bilinen Serenler Zeybeği Burdur'un Aziziye Köyü'nden derlenen bir Yörük zeybeğidir. Diğeri, 1992 yılında Kültür Bakanlığı Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Ahmet Çakır ve Aydın Kültür Müdürlüğü Folklor Araştırmacısı Abdürrahim Karademir tarafından Bozdoğan Yazıkent Köyü'nde video kaset kaydedici ile tespit edilen zeybektir. Abdürrahim Karademir tarafından düzenlenerek Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuarı Türk Halk Oyunları Bölümü ders repertuarına alınan Bozdoğan Serenler Zeybeği, ilk kez 1999 yılında, Aydın ili, Yedi Eylül İlköğretim Okulu tarafından bir yarışmada sergilenmiştir.

SANDIK ÜSTÜNDE SANDIK (İZMİR/BERGAMA YÖRESİ)

Resim
TÜRKÜNÜN SÖZLERİ Sandık üstünde sandık Aman efeler yandık Düşünmeden söz verdik Biz sizi bir adam sandık Çevresi saçaklı İşte geliyor elleri bıçaklı

ARTVİN YÖRESİ

Resim
Artvin taraflarının evlenme ve sair cemiyetlerinde Horon oyununa kalkılınca, otuz kırk yıl önceleri havaya silahlar boşaltıldığı da olurdu. Halen silahsız şenlikler her vesilede millî oyunlara sahne teşkil etmektedir. Vilayetin hemen hiçbir bucağında kız veya köçek oynatmak adeti yoktur. Çünkü, ne kadar uzak olursa olsun hısım akraba arasında kadınlar erkekten kaçmazlar. Kış gecelerinde pek samimi ve saygılı aile muhabbetleri yaparlar, oyunlar yürütürler. Evlenme merasiminde düğünün ertesi gününe ait şenliklerde önce gelin, yüzü duvaklı olduğu hâlde ayakta bekler. Sağdıç içeri gelerek belinden kamasını çıkarır. Gelinin önüne ilerleyip üç defa “Dilini mi keseyim, yüzünü mü?” diye tekrarlar. Üçüncüde kadınlardan bir “Dilini kes” der. Bu, “konuştur” demektir ki “hicaptan kurtarışı” ifade eder. O zaman, kamanın ucuyla duvağı açar ve bir de Deli Horon oynayıp çıkar. Bu hareket de belki “Bu oyun gibi şakrak ol” temennisine yöneliktir. Yahut da eskilerde kötü ruhları kaçırmak göreneğinden

ARTVİN YÖRESİ 2

Resim
Artvin taraflarının evlenme ve sair cemiyetlerinde Horon oyununa kalkılınca, otuz kırk yıl önceleri havaya silahlar boşaltıldığı da olurdu. Halen silahsız şenlikler her vesilede millî oyunlara sahne teşkil etmektedir. Vilayetin hemen hiçbir bucağında kız veya köçek oynatmak adeti yoktur. Çünkü, ne kadar uzak olursa olsun hısım akraba arasında kadınlar erkekten kaçmazlar. Kış gecelerinde pek samimi ve saygılı aile muhabbetleri yaparlar, oyunlar yürütürler. Evlenme merasiminde düğünün ertesi gününe ait şenliklerde önce gelin, yüzü duvaklı olduğu hâlde ayakta bekler. Sağdıç içeri gelerek belinden kamasını çıkarır. Gelinin önüne ilerleyip üç defa “Dilini mi keseyim, yüzünü mü?” diye tekrarlar. Üçüncüde kadınlardan bir “Dilini kes” der. Bu, “konuştur” demektir ki “hicaptan kurtarışı” ifade eder. O zaman, kamanın ucuyla duvağı açar ve bir de Deli Horon oynayıp çıkar. Bu hareket de belki “Bu oyun gibi şakrak ol” temennisine yöneliktir. Yahut da eskilerde kötü ruhları kaçırmak göreneğinden

ROMAN DANSI

Resim
Roman havası olarak da bilinen bu dans Roman halkının geleneksel dansının adıdır. 9/8’lik ritmi ile bilinen bu türün varoluşunun en önemli sebebi halkın gördüğü baskı, şiddet, acı ve sefalettir. Bütün bu olumsuzluklara rağmen hareketli figürleri ve şarkıları ile dikkat çeken roman dansı, bu halkın en önemli ürünüdür.

HARMANDALI ZEYBEĞİ

Resim
Harmandalı, zeybek çeşitlerinin epey zamandır en yaygını ve en çok oynanılanı olarak tanınıyor. Aynı isimdeki eskisiyle hiçbir al'kası yoktur. Şimdiki Harmandalı oyun havasını 1916'da Çanakkale'de Ahmet Yekta Madran merhum yazmıştı. Sözleri Kurtuluş Savaşı'nda o havaya benimsetilerek "Harmandalı Zeybek Oyun Havası" diye gün gördü. Rahmetli Ahmet Yekta Madran meraklı bir musikîci ve eski muzikalılardandı. Egeli halk çocuklarından olmasıyla zeybek oyunları konusuna çekirdekten itibaren ömrü boyunca güven ve gururla bağlı yaşamıştı. Oyunun bilenlerce daima onun adı anılarak tutunabilişi yerinde bir kadirbilirlik eseri olmuştur. Bu itibarla ve "Eski Harmandalı"ndan ayırt edilmek üzere oyunun "Madran Zeybeği" diye ayrıca adlandırılması en doğru bir hareket olacaktır. Eski ve yeni Harmandalı çeşitleri arasında figür unsurları bakımından "Üç başlangıcı" gibi müşterek (ortak) taraflar yok değildir. Yeni Harmandalı da Ege yöresinde a